Hastane mikrobu kaynaklı ölümlerin hızla artmasına rağmen sahte dezenfektanlara göz yumulması, Türkiye’nin hijyen terörüne teslim olmasına neden oluyor.
FETÖ, PKK ve IŞİD gibi çeşitli terör örgütlerinin hedefindeki Türkiye, hijyen kaynaklı yeni bir saldırı altında. Uzmanlara göre, Türkiye’deki hastanelerde yaşanan her 3 ölümden 2’si hastane mikrobundan meydana geliyor. Bunun en önemli nedeni de hastanelerde yeterli hijyenin sağlanamaması olarak gösteriliyor. Hastanelerde hem gerekli temizliğin yapılamaması hem de sahte dezenfektanların kullanılması, hastane mikrobunun yok olmamasına neden oluyor. Sahte dezenfektanlar konusunda yetkili mercilere defalarca uyarıda bulunduğunu söyleyen özel bir ilaç şirketinin yönetim kurulu başkanı Mehmet Şapçı, SÖZCÜ’ye yaptığı özel açıklamada, hastanelerde kullanılan antiseptik-dezenfektanların merdiven altlarında üretildiğini iddia etti. Bu üreticilerin Sağlık Bakanlığı’nca denetlenmediğini vurgulayan Şapçı, yaptırdıkları analizlerde hastanelerde kullanılan dezenfektanların alkol oranlarının düşük çıktığını kaydetti. Hastanelere 15 civarında üreticinin dezenfektan sattığını, bunların da hepsinin merdiven altı üretim yaptığını söyleyen Şapçı, bunların hastanelere dezenfektanların litresinin 4.5 TL’den sattığını belirtti. Normal şartlarda dezenfektanların maliyetinin 10 TL’den aşağı olamayacağını öne süren Şapçı, üreticilerin çoğunun hem kaçak hem de sınırın altında alkol kullanarak ucuza ürün mal ettiklerini dile getirdi. Dezenfektanda yüzde 10’un altında kullanılan alkolün hastane mikrobunu öldürmediğini, aksine güçlendirdiğini ifade eden Şapçı, Türkiye’nin hastane mikrobu konusunda çok ciddi tehdit altında olduğunu vurguladı.
HEPSİ BİR ARADA
İnsanların bilerek hasta edilip on milyonlarca liralık rant oluşturulduğu görüşünü ortaya atan Şapçı, mikrop kapan insanlara daha sonra antibiyotik satıldığını kaydetti. Kaçak alkol, merdiven altı üretim ve antibiyotik konularının birbirine bağlı olduğunu söyleyen Şapçı, bunları yapanların tıpkı yeni bir terör örgütü haline geldiğine dikkat çekti. Türkiye’de tedavi edici tıp uygulandığına dikkat çeken Şapçı, insanların hasta edilip tedavi edildiğini, ancak hastalıkları önleyici hijyene önem verilmediğini aktardı.
Turizm de tehlike altında
Hastane ve otellere temizlik hizmetleri sunan Alman bir firmanın Türkiye temsilcisi olan Kocaeli eski Milletvekili İsmail Hakkı Amasyalı da, hastane mikrobunun otellerdeki yataklara sıçradığını ve Avrupa ülkelerinin vatandaşlarını bu konuda uyardığını söyledi. Gerekli mercilere bu konu hakkında defalarca uyarıda bulunduğunu ancak sonuç alınamadığını ifade eden Amasyalı, halk sağlığı üzerinde oyun oynandığını, hastane mikrobu sorununun yeni bir terör örgütü haline geldiğini vurguladı. Bu durumu yıllar önce tespit ettiğini, ancak bazı yatak üreticilerinin ‘antibakteriyel yatak’ üretimi bahanesiyle kendisini susturmaya çalıştığına dikkat çeken Amasyalı, daha sonra bu üreticilerden çoğunun FETÖ’cü olduklarının ortaya çıktığını belirtti. Camilerdeki halı temizliğinde de hijyen konusunun benzer şekilde göz ardı edildiğini ve bazılarının buradan rant sağladığını öne süren Amasyalı, konuyu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a anlattığını, onun ilgili bakanlar ve bürokratlara “Bu işi çözün” demesine rağmen konunun kapatıldığını vurguladı.
Kaynak: SÖZCÜ Gazetesi – Taylan BÜYÜKŞAHİN
http://www.sozcu.com.tr/2018/ekonomi/sahte-dezenfektanlar-yeni-teror-orgutu-gibi-2199541/amp/?__twitter_impression=true